7 Ağustos 2016 Pazar

Penny Dreadful




Kızı Mina'nın insanüstü varlıklar tarafından kaçırılmasının ardından kaşif Sir Malcolm Murray kızını kurtarmak adına bir ekip oluşturmaya karar verir. Pek konuşmayan yardımcısı Sembene, Sir Malcolm ile aralarında bilmediğimiz bir husumetin geçtiği belli olan ve gizemli yeteneklere sahip Vanessa Ives, silah kullanmada usta olan Amerikalı Ethan Chandler ve zeki doktor Victor Frankenstein gibi isimlerden oluşan ekibi ile değerli Mina'sını kurtarmaya çalışır.
 Yukarıdakilere ek olarak Dorian Gray, Frankenstein'ın 'yaratıkları' gibi karakterlerle 3 sezon sürdü ve bu sene veda etti bizlere Penny Dreadful.





 İlk başta league of extraordinary gentlemen gibi bir şey olacak zannetmiştim Penny Dreadful'u ama pek alakası olduğunu söyleyemem. Penny Dreadful, 19. yüzyılda haftalık olarak yayınlanan ve hem kalite hem de fiyat olarak ucuz olan hikayelere verilen isimmiş. Dizi olanını da tek bir güce karşı birleşen tarihi karakterler olarak değil de tıpkı adını aldığı romanlar gibi farklı karakterlerle farklı hikayeler anlatan bir yapım olarak gördüm ben. John Clare ve Dorian Gray gibi karakterlerin ana öyküye katkıları yok. Uzunca bir süre ana hikayeyle flörtleşseler de özüne indiğimizde özellikle üçüncü sezonda Vanessa Ives, Ethan Chandler, Dorian Gray ve John Clare'in farklı hikayeleri var. Bu başka bir dizide olsa senaryo için bir boşluk yaratabilirdi ama her ne kadar öyle gibi gözükse de Penny Dreadful'un sadece tek bir konu, tek bir hikaye anlatmak gibi bir çabası yok.

 Oyunculuklara gelirsek, Victor'u oynayan Harry Treadaway, John Clare'i oynayan Rory Kinnear ve Brona'yı oynayan, aynı zamanda doctor who'nun gülü Rose'u da (kelime oyunumun acizliğinin farkındayım) canlandıran Billie Piper harika performanslar sergiliyorlar. Eski teenage popilerinden Josh Hartnett beklediğimden iyiydi. Fakat dizinin en büyük yıldızı kesinlikle Vanessa'yı oynayan Eva Green.



 Dürüst olmak gerekirse bazı yerlerde oyunculuğu çok mu iyi yoksa biraz da oynadığı sahnelerin absürtlüğünden mi ne oyunculuğu çok mu komik hala karar veremedim fakat ana karakter olmaya en yakın kişi Vanessa. Eva Green de rol arkadaşları harika performanslar sergilerken ana karakter olmanın yükünün altından kalkmakla kalmamış, tek başına sırtladığı bölümleri ve spoiler olacağı için bahsedemeyeceğim münasebetleriyle dizinin  kesinlikle yıldızı olmuş.
 Penny Dreadful'u tek kelimede anlatmam gerekse kullanacağım sözcük şiirsel olurdu. Karakterlerin konuşma tarzlarından, çok uğraşıldığı belli olan dekorlarına ve kıyafetlere kadar çok şiirsel bir dizi olmuş. Bu kimisi için diziden ufak ufak kaçma anlamına gelebilir ama benim diziyi daha çok sevmemi sağladı. Biraz yavaş ilerleyen temposuna ve özensiz olmuş finaline rağmen temeline şiir ve tiyatroyu koymuş Penny Dreadful'u ben çok sevdim. 3 sezon sürmesi üzücü fakat sektörde hala ellerindeki 2 sezonluk konuyu sakız gibi uzatıp 80 sezon yapmayan insanların olduğunu öğrenmek de sevindirici oldu benim için.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazabildiğiniz kadar yazınnn

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...