21 Ocak 2017 Cumartesi

SAGA

Uzun zamandır bir şey için böyle gaza gelmemiştim. Fakat  Brian K. Vaughan beyin yazdığı ve Fiona Staples'ın çizdiği Saga, cidden gaza getirdi beni. Sebebi çok büyük değil aslında, sadece şuana kadar istediğim her şeyi fazlasıyla verdi bu seri. Son derece weird ve harika karakter tasarımları, klişelere tokat atan bitişler, okuyucunun kendisiyle bağdaştırabileceği hikayeler, bir iki alıntılanacak havalı söz ve belki de en önemlisi, içten bir hikaye...


  Evrendeki en büyük gezegenlerden İlktoprak ve uydusu Çelenk ile çok uzun zamandır süregelen bir savaş vardır. Bu savaş o kadar büyüktür ki diğer gezegenlere bile sıçramıştır ve neredeyse her gezegen bir taraf seçmek zorunda kalmıştır.  Marko ve Alana isimli Çelenkli ve İlktopraklı iki eski asker/yeni pasifist birbirlerine aşık olup çocuk sahibi olduklarında ise iki gezegendeki insanlar da onları yakalamaya çalışır. Biz de bu hikayeyi kızlarının gözünden okuruz.


  Çok basit bir kaçak aşıklar hikayesini intergalaktik bir çerçevede anlatıyor Saga. Yalan dedektörü olan kediler, büyü yapan boynuzlu uzaylılar ve sadece güneş varken ortaya çıkan hayaletler gibi ögelerin yanında aşk ve aile gibi temel kavramların sıcaklığını hissettirebiliyor ki serinin en büyük başarısı ters köşe sonlar ve güzel aksiyon sahneleri değil de bu bence. Çünkü birçok yazar bildiğimiz normal insanlara bile kendimizle ilişkilendirebileceğimiz bir karakter veremezken, Saga'da bir insanın 8 bacaklı ve 6 gözlü bir örümcek  kadın ile seks yapıp aşık olabilmesi tuhaf veya zorlama değil, son derece yakın hissettiriyor. Sadece aşk üzerine değil, savaş ve savaşın insanlardan götürdükleri üzerine de çok güzel mesajlar veriliyor. Bunlar da yapay ve itici bir şekilde değil, tamamen savaş yüzünden depresyona girenleri ve sevdiklerini kaybedenleri göstererek, içten bir şekilde oluyor. Sanırım  Saga'nın anahtar kelimesi anlaşıldı, içtenlik.



 Brian K. Vaughan'in kalemi ve Fiona Staples'ın çizimiyle Saga, çizgi roman dünyasından bir sürü ödülü götürdü bile. Benim de kalbimi baya çaldı. :P Okumak isteyenler için, ilk üç sayısının türkçesi raflarda mevcut, benim gibi çeviriyi beklemeye dayanamayanlardansanız doların uçtuğu şu günlerde ingiliççesine deli paralar vererek de elde edebilirsiniz. Ama şu kesin ki Saga kesinlikle okunmalı!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazabildiğiniz kadar yazınnn

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...