2 Haziran 2012 Cumartesi

The Vampire Diaries

Vampire Diaeries'e başlamam biraz zaman aldı.Açıkçası kendim erteliyordum. Çünkü hakkında hiç iyi şeyler duymamıştım.Duyduklarımdan sonra da ''ergen hevesi'' deyip geçiştirmiştim. Fakat zevklerimizin çok benzediği bir arkadaşım bana bu diziyi tavsiye edip üstüne ısrar edince izleyeyim bir dedim. Peki ne mi düşündüm ???



Dizi hakkındaki düşüncelerimi belirtmeden önce konusunu açıklayayım.

 Gene bir kitap serisinden uyarlama olan Vampire Diaeries'de Elena adlı iyi huylu, ailesinin ölümüyle içine kapanık, uyuz kızımız bir vampire aşık olur: Stefan. İnsan kanı içmeyen, iyi ruhlu vampirimiz Stefan, Elena ile sırf 140 yıl önceki sevgilisine (Katherine) benziyor diye birlikte olur fakat sonradan abayı yakar.
Stefan'ın tam zıttı olan erkek kardeşi Damon'ın kardeşi ile arasının bozuk olmasının sebebi ikisinin de zamanında Katherine'e aşık olmalarıdır.
Elena da hafiften ikisi arasında kalıyor diyebiliriz.
Not: Konunun fena halde klişe ve  yüzeysel bakıldığında Twilight'a benzediğini düşünebilirsiniz.Çok görüyorum ''Ama vampire diaries twilight'ın çakmasıııııı !'' diyenleri.İkisi de kitap uyarlaması olduğundan illa bir çalma olayı varsa Stephenie Meyer, Vampire diaries'ten ''çalmıştır'' çünkü bu serinin ilk kitabı 15-16 yıl önce yazılmış.


Dizi hakkında karmaşık düşüncelerim olduğundan en iyisi sevdiklerim/sevmediklerim olarak ikiye ayırayım dedim.

Sevdiğim Özellikler


*Sanıyorum vampir günlüklerinin en sevdiğim özelliği, gotik havası. Son dönem vampir çılgınlığının yarattığı gazla yapılan çoğu dizi ve filmde bu özellik yok.Vampirlerin çoğunluğu insan kanı içiyor.Haliyle ölen insan sayısı da çoğalıyor.Bunlar söylediğim gotikliğin oluşmasını sağlayan büyük etmenlerden.
*Elena. Bakıldığında aynı Bella Swan gibi gözükse -benzer özellikleri yok değil- bile Bella'nın 3 gömlek üstü. Bella gibi aciz değil, yeri geldiğinde Stefan'a trip atmasını biliyor. ''Vampir çocuğa ölümüne aşık liseli kız''dan daha fazlası.
*Damon. Dizinin tutulmasında bana göre en büyük yüzdeye sahip. Benim Lost sayesinde tanıdığım Ian somerhalder, hem tipiyle hem oyunculuğuyla diziyi ayakta tutuyor. Bizim bildiğimiz ve özlediğimiz korkutucu vampirlere çok daha benziyor.
*Müzikler. Gerçekten çok klişe ve sıkıcı olan ilk bölümlerin geçmesini sağlayan şey.Dizi o iğrençliği üstünden atıp iyi bölümlerle devam edince müzikler daha çok keyif vermeye başladı nedense.
*Konu. Konusu sadece aşk olarak gözükse bile dizi sadece bundan ibaret değil. Yer yer heyecanlanıyorum bile.
*Vampirlerimiz yaşlı olduklarından dolayı birçok olay yaşamaları ve bizim tıpkı Elena gibi bunları yavaş yavaş öğrenmemiz.

Sevmediğim Özellikler


*Bu özellik öyle bir şey ki Twilight'daki ''Vampirler güneş ışığında parlarlar.'' saçmalığından bile daha saçma. Buradaki vampirler taktıkları özel bir yüzük sayesinde güneşte gezebiliyorlar.Bu yüzükler nadir de değil. İyi kötü bir yıllık cadıysanız siz de bunlardan bir tane yapabilirsiniz.Sevdiğim özelliklerde ilk sıraya yazdığım gotik havaya nasıl bir zarar veriyor bu olay siz düşünün.
*Elena.Evet Bella'nın 3 gömlek üstü falan dedim ama bu onun silikliğini değiştirmiyor.Her an tedirgin tedirgin etrafına bakması, -10 derecedeymiş gibi kasıntı yürümesi...Keşke kitaba sadık kalsalarmış.Kitabı okumadım ama kitaptaki Elena sarışın,ukala,popüler bir kızmış.Şimdi yukarıdaki fotoğrafa bakın ve  insanların neden sürekli ezik tipler yaratmaya çalıştıklarını beraber düşünelim.Hayır Nina Gilbert çok iyi oynuyor, Katherine olarak gözüktüğünde çekici bile. Ama bu kızcağızın teyzesi şu bağyan iken, en yakın arkadaşı melez bir abla iken neden Elena'yı bu kadar gösterişsiz yaparsınız, nedeen ??


*Jeremy. Şu sıralar bir dizinin dizi olmasını gerektiren (!) en büyük  şeylerden biri olan ''Ergen Tribi'' görevi bu bebemizin.Elena'nın kardeşi Jeremy'nin kendisi de, aşk maceraları da çok sıkıcı ve umrumda bile değil.
*Kitaba bağlı kalmamaları. Dediğim gibi kitabı okumadım ama birkaç şeye baktığımda dizinin tamamen farklı bir şey olduğunu anladım. Bir kere Jeremy diye bir karakter kitapta yokmuş. Elena'nın bir kız kardeşi varmış. Yapımcılar Elena'nın bu kadar yakınında, büyük ihtimalle önemli karakterlerden birini nasıl silip yerine yeni bir karakter koyup ona yeni bir hikaye yazmışlar anlamıyorum.

Damon

Diziyi hem övdüm her yerdim biliyorum ama tüm bunlar bu diziyi sevdiğim gerçeğini değiştirmiyor. İlk başlarda arkadaşımın zoruyla izliyordum. Şuan 2. sezondayım ama şimdiden diğer bölümünü merak ettiğim ve heyecanla beklediğim bir diziye dönüştü Vampire Diaeries. Zaten genel olarak yaptığım geniş (!) araştırmalar sonucunda ilk bölümlere dayanmayıp diziden nefret eden bir grupla, devam edip iyi ki devam etmişim diyen bir grubun oluştuğunu gördüm. İki grubunda ortak kanısı: Vampire Diaries'in bayağı yavaş başladığı. Benim için de bayağı yavaş başlayan ama sonradan toparlayan ve şuan zevkle izlediğim güzel bir seyirlik.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazabildiğiniz kadar yazınnn

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...